17 Temmuz 2023 tarihinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Pashinyan, Abu Dabi’de gerçekleştirdikleri yüz yüze görüşmeyle bölgedeki uzun süredir devam eden sorunların çözümünde önemli bir adım attılar. Bu görüşme, dış arabulucuların gözetiminden bağımsız, doğrudan ve resmi ilk temas olma özelliği taşıyor.
Görüşmenin Önemi ve İçeriği
Her iki taraf da, “iki taraf arasında doğrudan müzakerelerin, tüm sorunların çözümünde en verimli yol olduğunu” vurguladı. Azerbaycan resmi ajansı, “kritik öneme sahip barış gündeminin temel unsurlarında ciddi ve yapıcı tartışmalar yapıldı” diyerek, sınırların belirlenmesi, Zengezur koridorunun açılması ve geliştirilmesi, barış anlaşmasının ilk imzaları gibi konuların ele alındığını belirtti.
Yeni Bir Dönem ve İlk Adımlar
Bu görüşme, Mart 2023’te tarafların ilk defa barış anlaşması şartlarında uzlaştıklarının duyurulmasından sonra gerçekleşti. 1990’ların başındaki çatışmalardan 2020 Karabağ savaşına kadar uzanan süreçte, Azerbaycan bölge üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamaya başladı. Bu gelişmeler, bölgedeki yeni barış umutlarını artırdı.
Karabağ ve Bölgesel Çıkarlar
Karabağ, etnik Ermeni nüfus tarafından kurulan ve uluslararası toplumca tanınmayan bir bölge. 1990’ların başından itibaren bölgedeki çatışmalar ve göçler, bölgeyi istikrarsızlaştırdı. 2020 ve 2023’teki çatışmalar ise Azerbaycan’ın bölge üzerindeki kontrolünü güçlendirdi.
Görüşmeler ve Anlaşma Önerileri
Görüşmeler sırasında, Ermenistan’dan önemli tavizler gündeme geldi. Bunlar arasında Avrupa Birliği gözlemcilerinin sınırdaki varlığının sona erdirilmesi ve uluslararası mahkemelerde açılmış davaların düşürülmesi yer alıyor. Azerbaycan, AB gözlemcilerini “Ermenilerin askeri ve istihbarat faaliyetlerini gizlemek için kullandığını” iddia etti. Ayrıca, Ermenistan’ın anayasasında toprak taleplerine ilişkin ifadelerin kaldırılması talep ediliyor. Ermenistan ise, mevcut anayasanın doğrudan Karabağ’ı içermediğini belirtiyor ve 2027’de yeni anayasa için referandum planlıyor.
Bölgesel Güçler ve Zengezur Koridoru
Türkiye, Azerbaycan’ın güçlü müttefiki olarak sürece aktif katıldı. Pashinyan’ın İstanbul ziyareti ve Erdoğan ile görüşmesi, bölgesel barış için önemli adımlar olarak değerlendirildi. Zengezur koridoru, bölgeyi birleştiren ve ticaret açısından kritik önemde. Ancak, koridorun isimlendirilmesi ve kontrolü konusunda anlaşmazlıklar devam ediyor. Ermenistan, bu koridoru kabul etmiyor ve bölgedeki egemenliğine tehdit olarak görüyor. Azerbaycan ise, koridorun güvenli ve istikrarlı işlemesi için kontrolü tamamen kendi sınırlarında tutmak istiyor. ABD’nin önerisi ise, bu güzergahın 100 yıl kiralanması ve ortak kullanım olması yönünde. Middle East Eye analizlerine göre, bu plan, Trump yönetiminin bölgedeki dengeyi sağlama amacıyla önerdiği özel bir çözüm.
Rusya’nın Artan Yalnızlığı
Görüşmeler, bölgedeki güç dengesinde önemli bir değişikliği gösteriyor. Moskova, geleneksel arabulucu rolünden uzaklaşmaya başladı. Kremlin, iki lider arasındaki doğrudan diyaloğu memnuniyetle karşılasa da, Rusya’nın bölgedeki etkisi azalmaya devam ediyor. Analistler, Azerbaycan’ın artık Rus arabuluculuğuna ihtiyaç duymadığını söylüyor. Ermenistan-Rusya ilişkileri ise, 2021 ve 2022’deki saldırıların ardından ciddi biçimde bozuldu. Moskova’nın, Ermenistan’a yönelik güvenlik taahhütlerini yerine getirmemesi ve 2024’teki olaylar, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendiriyor.
Gelecek Zorluklar ve İç Politika
Her ne kadar yüz yüze görüşmeler olumlu sinyaller verse de, kalıcı barış için zorluklar devam ediyor. Ermenistan’daki muhalefet ve dini liderler, hükümete karşı çeşitli baskılar sürdürüyor. Rusya’ya karşı iç siyasi hareketler ve gösteriler de yaşanıyor. Özellikle, Rus milyarder Samvel Karapetyan’ın tutuklanması ve enerji sektöründeki etkileri, iç politikada gerilimi artırdı. Uzmanlar, bölgesel ve uluslararası politikadaki karmaşık ilişkilerin, barış sürecini zorlaştırabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, Rusya’nın dezenformasyon kampanyaları ve askeri güç gösterileri, bölgedeki belirsizliği sürdürüyor. Bu durum, barış ve istikrarı güçleştiriyor, fakat bölge liderleri ve uluslararası aktörlerin ortak çabaları umut vaat ediyor.
Yorumlar kapalı.