Gregory May, 1992 yılında Hong Kong’a ilk adım attığında şehrin enerjisi ve kültürel çeşitliliği onu büyülemişti. Chungking Mansions adlı karmaşık ve renkli binada konakladığında, Hong Kong’un özgürlükçü atmosferinin tadını çıkarıyordu. O zamanlar 21 yaşında olan May, Çin dilini öğrenmek ve Asya kültürünü yakından tanımak amacıyla Hong Kong’u geçerken, bu şehir onun hayatında önemli bir dönüm noktası olacaktı.
Yıllar içinde, gazetecilik ve uluslararası ilişkiler alanında edindiği tecrübelerle, May farklı ülkelerde görev yaptı. 2022 sonbaharında ise Hong Kong’daki görevi sona erdi ve Pekin’e, Çin’in başkentine geçerek büyükelçilikte ikinci yetkili olarak yeni bir kariyere başladı. Bu süreçte, Hong Kong’dan ayrılırken, şehre karşı içten ve samimi duygular beslediğini belirtti.
Hong Kong’daki Son Günler ve Gözlemler
May, Hong Kong’daki son günlerinde şehrin siyasi atmosferinin oldukça hareketli ve karmaşık olduğunu vurguladı. Ulusal güvenlik yasasının yürürlüğe girmesi, yargı süreçlerindeki değişiklikler ve muhalefet partilerinin dağıtılması gibi gelişmeler onun dikkatini çekti. Buna rağmen, May, Amerika Birleşik Devletleri ve Hong Kong arasındaki ilişkilerin “gergin ama diyalog alanı bulunan” bir düzeyde olduğunu ifade etti.
Jimmy Lai ve diğer muhalif aktivistlerin durumu, May’in en çok endişe duyduğu konular arasında yer aldı. Lai’nin ulusal güvenlik yasası kapsamında yargılanması ve yurtdışında yaşayan aktivistlere yönelik tutuklama ve ödeme emirleri, May’e göre, özgür düşünce ve ifade özgürlüğüne ciddi darbe vuruyor. May, “ABD’de ifade özgürlüğü kapsamında olan bu kişiler, Hong Kong’da yargılanmaya devam ediyorlar,” dedi.
İki Ülke Arasındaki Sıkıntılar ve Uluslararası Etkileşimler
May, Hong Kong ve ABD arasındaki ilişkilerin özellikle ticaret, eğitim ve kültür alanlarında güçlü bağlar içerdiğini belirtti. ABD’nin Hong Kong ile olan ticareti yaklaşık 140.000 Amerikan işine doğrudan katkı sağlıyor. Ancak, May, şehirdeki politik baskıların ve çeşitli kurumlara yönelik engellemelerin, özgür medya ve sivil toplum üzerinde olumsuz etkiler yarattığını gözlemledi.
Dış Baskılar ve İçsel Zorluklar
Gregory May, dışarıdan gelen baskıların, özellikle ABD ve diğer ülkelerden Hong Kong’a yönelik uygulamaların, şehirdeki özgürlükleri kısıtlamaya devam ettiğini vurguladı. Konsolosluk faaliyetlerine yönelik engeller, etkinliklerin iptal edilmesi ve sivil toplum kuruluşlarının baskıya maruz kalması, May’in dikkat çektiği önemli sorunlar arasında yer aldı. Ayrıca medya ortamında yaşanan bozulmanın farkında olan May, özellikle siyasi karikatürist Wong Kei-kwan’ın (Zunzi) çalışmalarının sonlandırılmasını, basın özgürlüğü açısından ciddi bir kayıp olarak nitelendirdi. “Zunzi’nin çizgileri, Hong Kong’daki özgür düşüncenin simgelerinden biriydi,” dedi.
Yerel Hayat ve Kişisel Anılar
May’in Hong Kong’daki en güzel anıları, şehirdeki günlük yaşamın içindeydi. Marketlerde alışveriş yaparken, minibüslere binerken ve sokaklarda yürüyüş yaparken çektiği videolar geniş kitleler tarafından ilgiyle izlendi. May, bu deneyimlerin kendisi için kariyerinin en parlak dönemlerinden biri olduğunu söylüyor. Özlediği şeyler arasında Peak’e yaptığı yürüyüşler, Ocean Park’ta ailesiyle geçirdiği zamanlar ve Hong Kong mutfağından lezzetler var. “Hong Kong’un yemekleri, Michelin yıldızlı restoranlardan çok, nakit ile ödenen, samimi ve otantik yerlerde yenir. Wonton noodle ve iki tabaklık pilav favorilerim arasında,” diyerek şehrin gastronomi kültürüne hayranlığını dile getirdi.
Son olarak, May, ABD vatandaşlarına Hong Kong’a gelmeyi önerirken, şehirdeki değişikliklere dikkatli olmalarını istedi. “Burada bazı temel kurallara ve yasaklara dikkat edilmeli. Hong Kong, eskisi kadar özgür bir şehir değil,” diyerek, yeni dönemin farkında olunması gerektiğine vurgu yaptı. Şehirdeki yaşamın hem zorluklar hem de fırsatlarla dolu olduğunu, bu nedenle bilinçli ve dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Gregory May’in gözünden, Hong Kong’un değişen yüzü ve onun bu önemli dönemdeki deneyimleri böyle özetlenebilir.
Yorumlar kapalı.